Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Çevrimiçi Forum Ekibi
|
Şuanda Çevrimiçi Forum Ekibi Yok :( |
Çevrimiçi: 0 | Gizli: 0 |
Çevrimiçi Forum Ekibi
|
Şuanda Çevrimiçi Forum Ekibi Yok :( |
Çevrimiçi: 0 | Gizli: 0 |
Çevrimiçi Forum Ekibi
|
Şuanda Çevrimiçi Forum Ekibi Yok :( |
Çevrimiçi: 0 | Gizli: 0 |
Çevrimiçi Forum Ekibi
|
Şuanda Çevrimiçi Forum Ekibi Yok :( |
Çevrimiçi: 0 | Gizli: 0 |
Çevrimiçi: |
Toplam: 20 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 18 Ziyaretçi Google, Bing
|
|
|
Mat Spa Merkezi |
Yazar: coestar333 - 03-18-2017, 11:22 - Forum: Serbest Kürsü
- Yorum Yok
|
|
Ruhsal ve bedensel olarak arınmanın yeni adresi !
Hamam ve masaj hizmetlerinin yeni adresi Mat Spa Merkezi birçok hizmeti bünyesinde barındırıyor. Kişiye özel cilt bakımı uygulamaları kadınlar hamamı konseptiyle birleştirilip keyifli bir ortam oluşturulmuş. Yeni nesil hamam konseptinin içerisine gelin hamamı hizmetini de ekleyerek olayı fantastik bir hale getirmiştir.
Mat Spa merkezi doğal masaj yağları başta olmak üzere tamamen organik ürünler kullanmaktadır. Spa da dünyaca ünlü Cristina cilt bakım ürünleri kullanılmaktadır. Bay bayan ayrı hamam ve masaj rezervasyonla sağlanmaktadır. Mat Spa’da Alanında uzman terapistler tarafından uygulanan kese & köpük hizmeti 30 dakikalık özel bir uygulamadır.
Konseptin içerisinde önemli yere sahip gelin hamamı hizmetinde ise hamam tamamen size ait oluyor. Dilediğiniz hizmet seçenekleri özel süslemelerle birleştirilip sunuluyor. Bu özel gününüz bu güzel atmosferi hakediyor. Düğün telaşını bir kenara atabiliyorsunuz. Playlistinizi oluşturup dilediğiniz şarkılarla sınırsız eğlenceyi yakalayabilirsiniz. Gelin Damat hamamı kız ve erkek tarafının kaynaşmasında çok önemli yere sahip.
Sıradanlaşmış doğum günleri kadınlar hamamı ile sıradışı bir hale giriyor. Birçok sürpriz doğum gününe ev sahipliği yapan [Spa erkezi kurumsal organizasyonlarında vazgeçilmezi. Personel kaynaşmasına farklı bir boyut kazandırmak amacıyla bu tür aktivitelere yer veren kurumların gözde merkezi.
Sevgililer günü, anneler günü gibi özel günlerdede bütçenize uygun alternatif paketler sunarak sizlere farklı hediyeler sunma imkanı veriyor. Kız arkadaşınızı bir çiçekle kandıramadığınız bu devirde masaj, hamam ve cilt bakımı paketleri imdadınıza yetişiyor.
Okmeydanı ve Kağıthane sınırında Mari Rezidans içerisinde yer alan spa merkezi konum olarak da ulaşımın çok rahat olduğu bir yerde. Kadınlar hamamı ve diğer aktiviteler hakkında detaylı bilgi almak için www.matspa.club web adresi üzerinden ulaşım sağlayabilirsiniz.
|
|
|
HZ SÜLEYMAN İLE KANADI KIRIK SERÇE |
Yazar: iklim - 03-17-2017, 19:04 - Forum: Dini Hikayeler
- Yorum Yok
|
|
"Hz. Süleyman zamanında bir kuş, kanadını bir sofînin kırdığından şikâyet ile Hz. Süleyman’a gelmiş. Hz. Süleyman da o kuşun şikâyetçi olduğu sofîyi huzuruna getirtip sormuş:
— Bak, bu kuş senden şikâyetçi. Niye bu kuşun kanadını kırdın?
Sofî cevap vermiş:
— Sultanım, Allah bu mahlûkatı bizim emrimize musahhar kılmıştır. Ben bu kuşu avlamak istedim, önce kaçmadı. Yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacakken kaçmaya çalıştı. O esnada da kanadını incittim. Ona kaçması için fırsat verdim, fakat o bekledi. Adeta “Gel beni tut, ne istiyorsan yap,” dedi.
Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa hitaben demiş ki:
— Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O sana sinsice yaklaşmamış. Neticede sen hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kanadım kırıldı diye şikâyet ediyorsun.
Kuş, Hz. Süleyman’a şöyle cevap vermiş:
— Efendim, ben onu sofî kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı o zaman hemen kaçardım. Fakat bundan bana zarar gelmez diye öylece bekledim.
Hz. Süleyman bu savunmayı beğenmiş ve kuşu da haklı bulmuş. Kısasın yerine gelmesi için:
— Kuş haklı. Hemen bu sofînin kolunu kırın, diye emretmiş.
Kuş o anda:
— Efendim, böyle yapmayın! diye feryad etmeye başlamış.
— Ne yapayım?
diye sormuş Hz. Süleyman.
— Efendim, bunun kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapmaya kalkar.
Bu söz üzerine Hz. Süleyman:
— Peki, ne yapalım? diye sormuş tekrar.
Kuş bu sefer şöyle cevap vermiş:
— Siz bunu sofî kıyafetinden, libasından sıyırın! Sıyırın ki benim gibi kuşlar aldanmasın!*
(*: M. Fatih Çıtlak, Huzur Defteri, 1. Baskı: Mart 2012, Sufi Kitap, Yayın no: 64)"
|
|
|
Yonetici olmak |
Yazar: BLueSman - 03-17-2017, 15:43 - Forum: Serbest Kürsü
- Yorum Yok
|
|
Bir serveri yonetmek icn once yaninda saglam insanlarin olmali seni satmayacak senin arkani kollayacak gerekdiginde tum iradesini kullanacak ekipin olmali sahsi olaylari kisilestirmeyeceksin yillarca sana hizmet etmis sana sadik kalmis insan ve insanlari satmayacak onlarn ufak hatalarinda yargilamayacaksin dostunu dusmanini taniycaksin adaletli olcaksin hakliyi haksizi ayirt edecek yonetici olacak madem yoneticisin. Saglam adamlarini bes para etmez insanlara degismeyeceksin yonetimine aldign insanlari ilah etmeyeceksin hakkini vericen haksizsa karsisina.cikip haksizliqni cekinmeden soleyeceksin kaybedecek.olsanda cizdign yoldan sasmayacaksin yoksa yaninda kimse kalmaz yapa yanliz kalirsin!
|
|
|
Anlatabildim mi? |
Yazar: Siyah - 03-17-2017, 0:35 - Forum: Aşk Doktorunuz
- Yorum Yok
|
|
Durumu hemen izah edeyim:
Konuşmaya çok fazla ihtiyacınız var ve fazlaca hissiniz , bunları kaleme almak için can atıyorsunuz. hatta beyninizin baş köşesinde yaşayan bir kahraman ( sen) ve o uzaklar var. Öykünün zemini hazır ve siz yalnızca açtığınız boş ekrana bakıyorsunuz, eliniz çenenizde. Masada dünden kalma solmuş bir çiçek duruyor. siz müziğin sesini yükselttikçe saatin tik takları daha da artarak beyninize saplanıyor bir ok gibi. içeriden kahkaha sesleri, içeriden konuşan insanların hevesli, hüzünlü, korkmuş ses tonları, içeriden öksürük ve hıçkırık sesleri geliyor ve siz kulaklarınızı tıkayıp sadece o boş ekrana yazacağınız ilk kelimeyi bekliyorsunuz.
beklemek bir şey getirmiyor. bir şeyler götürüyor. sizin de ellerinizi bağlayıp boynunuzu büküyor ve pencereyi açıp aşağı atıyor. sonunuzu kendi kaleminizle getiriyorsunuz.
– müzik devam ediyor çalmaya
anlatabildim mi?
– belki.
|
|
|
Özgür İrade mi ? |
Yazar: Siyah - 03-16-2017, 23:49 - Forum: Serbest Kürsü
- Yorum Yok
|
|
İnsanların çoğu modernlikle önüne gelenle yatıp kalkmayı, haftada bir sevgili değiştirmeyi aynı şey sanmaya başladı ve bunu da gururla herkese anlatıyorlar. Karşı cinsle tanıştıkları anda cinsel konulara balıklama dalıyorlar. Her şeyi belden aşağıda sanan insanlardan bıktım artık. Hayvan değiliz abi biz insanız, azıcık beyninizle düşünmeyi öğrenin. Ne bu hal? Görünce insanlığımdan utanıyorum yemin ederim. Bunlar özel kişilerle yaşanması ve özel kişilere anlatılması gereken şeyler. Herkesle aynı şeyi yaparsak maymundan ne farkımız kalır ki? (Kaldı ki ormandaki hayvanlar bile eşlerini seçiyor.) Ben mi çok eski kafalıyım emin değilim ama bir şeyler yanlış gidiyor sanırım. Bir insan bana kaç kişiyle öpüştüğümü sorup, ‘ ha ha ha ben 20 kişiyle çıktım, 19’unu öptüm , 12sini yatağa attım diyerek hava atıyorsa bi sorun var demektir.
Özgür iradeye sahip olmakla bunun hiçbir alakası yok çünkü.
|
|
|
Sen Sen Sen... |
Yazar: Siyah - 03-16-2017, 23:39 - Forum: Aşk Sevgi
- Yorum Yok
|
|
bildiğim,gördüğüm bütün hiçleri yokluğunla dolduruyorum ben , bu koca ‘hiç’leri yokluğun bile dolduramıyor, sığmıyor yokluğun hiçbir yere, acılarımla tamamlıyorum sonunu. bulduğum her yere seni karalıyorum, elime geçen her kitaba ,deftere ,satıra. sana bazen şarkılarda rastlıyorum, bazen bir şairin şiirinde karşılaşıyoruz. bazen hayallerimde karşılaşıyoruz, ve inanır mısın orada bile benim değilsin. bana uzaksın,ellerin bile uzak. sesin uzak,kokun uzak,yüreğin up uzak. gece başımı yastığa koyar koymaz, düştüğüm boşluk geliyor aklımın ucuna. sonra beni sevmediğin geliyor, sonra benimle olmadığın. sonra benim hiç olmayacağın geliyor. aklımı,fikrimi seninle öyle doldurdum ki. sadece “sen sen sen” diyor yüreğim. benim yüreğimin,seninle dolu olması ne saçma. acıların öyle çok ki, verdiğin acılar öyle yerleşiyor ki bedenime. artık acıdan taşıyormuşum gibi hissediyorum. bazen hiçbir hissetmeyecek kadar boşlukta oluyorum. mutlu olmaya sebep aradıkça, iyice mutsuz oluyorum,iyice umutsuzlaşıyorum. kendimi kaybediyorum, kırıyorum döküyorum geçer sanıyorum. bir şeyler yapsam geçer sanıyorum. elime geçen ne varsa yakıyorum. bana toplayamadığın tüm papatyaları eziyorum. okumadığın kitapları yırtıyorum.dinleyemediğimiz müzikleri bir daha hiç dinlemiyorum. bana seni hatırlatan ne varsa öldürüyorum da, bir seni öldüremiyorum şu içimde.
|
|
|
Suret ve Siret Hikayesi |
Yazar: Siyah - 03-16-2017, 23:33 - Forum: Dini Hikayeler
- Yorum Yok
|
|
İmam Şafiî Hazretleri şöyle bir hatırasını anlatır:
‘İlm-i firaset (sezgi ve anlayış bilgisi) ile ilgili kitaplar aramak için Yemen’e gittim. Konuyla ilgili kitapları derleyip toparladım. Geri dönerken konaklamak için, yolda evinin avlusunda duran bir adama uğradım.
Adam gök gözlü ve çıkık alınlı biriydi. Bu suret ise firaset ve kıyafet ilmine göre olumsuz sîretin (ahlâk noksanlığının) habercisiydi. Beni evine misafir etti. Bir de gördüm ki, pek cömert bir adam! Bana akşam yemeği ve güzel koku, hayvanıma alaf, ayrıca yatak ve yorgan gönderdi.
Bunları görünce kendi kendime dedim ki: İlm-i firaset, bu adamın oldukça düşük bir şahsiyete sahip olduğunu gösteriyor. Ben ise ondan hayır ve iyilikten başka bir şey görmüyorum. Demek ki bu ilim boş ve gerçek dışıymış!
Sabah olunca yanımdaki hizmetçi çocuğa hayvanı eyerlemesini söyledim. Hayvana binip çıkacağım sırada adama dedim ki:
– Mekke’ye geldiğin zaman, Muhammed b. İdris’in (Şafiî) evini soruver. Adam dedi:
– Peki, dün gece sana yaptığım hizmetin karşılığı nerede?
– Neymiş o?
– Sana iki dirheme yemek aldım; ayrıca aynı fiyatlarla katık, güzel koku, hayvanına yem, sana yatak ve yorgan alıverdim…
Çocuğa dedim ki:
– Oğlum, ona istediğini ver! Başka bir şey kaldı mı?
– Ev kirası nerede? Ben evimi sana genişletip kendime daralttım!
Bu durumu görünce kanaatim güçlendi ki, firaset ilmi gerçekmiş. (Ancak İslâm dini, ona uyan insanın tabiatını terbiye eder, tevbe de kötü adet ve huylarını değiştirip ıslah eder.)
Şu güzel söz, konumuzu aydınlatır:
‘Suretin sîretine şahittir; başka şahit aramak zaiddir.’
|
|
|
|